top of page
Ara

Mazoşizm “Acı Çekme Yoluyla İlişki Kurma”

  • Yazarın fotoğrafı: amaepsikoloji
    amaepsikoloji
  • 20 Mar 2024
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 3 Nis 2024



Günümüzde sıkça duyduğumuz ancak katmanlı anlamlarından uzaklaşıp kullanımı farklılaşmış kavramlardan biri de mazoşizm. Birçoğumuzun mazoşizme dair belki de ilk çağrışımı fiziksel/ruhsal acıya olan ilgi ya da bundan alınan zevk oluyor. Ancak mazoşizm psikanalitik bir bakış açısı ile ele alındığında, yüzeyde görünen bu anlamını içermekle birlikte oldukça katmanlı ve karmaşık bir konu olarak karşımıza çıkıyor.


Mazoşizm ilk olarak 19. yüzyılın sonlarında psikanalizin kurucusu Sigmund Freud tarafından kavramsallaştırılmış ve kullanılmıştır. Freud’a göre, toplum tarafından yaygın olarak kabul görmeyen, norm dışı sayılan dürtü ve arzular, kişinin iç dünyasında bilinçdışı işleyen mekanizmalarla bastırılır (Freud,1924). Bu bastırılmış arzular mazoşistik eğilimler olarak ortaya çıkar. Birey, içsel çatışmalarıyla başa çıkma yolunda, bilinçli ya da bilinçdışı olarak acıya maruz kalmayı seçebilir. Mazoşizmin türlerinden biri olan erotojenik mazoşizmde, kişi kendine ya da ötekine zarar verme isteğini kontrol altında tutabilmek adına bunu yumuşatarak kendine zarar verme eğilimlerine döndürür. Örneğin, kendine zarar verme davranışlarında ilk akla gelen kişinin özkıyıma meyilli olmasıdır ancak bu davranışlar genellikle acının kontrol edilebilmesi sayesinde kişiyi hayatta tutan bir işlevdedirler. Bir başka mazoşizm türü olan ahlaki mazoşizmde ise, her ne kadar kökenleri yasaklı cinsel arzulara uzansa da bu cinsel bağlantılar ortadan yok olmuş ve ortada yalnızca cezalandırılma ve acı çekme düşlemleri ya da eylemleri kalmıştır.*


Günümüzde, mazoşizmin sadece cinsel dürtülerden köklenen bir olgu değil, ilişkisel bağlamda da ortaya çıkabilen bir olgu olduğu öne sürülmektedir. Mazoşizmin anlaşılması, bireyin duygusal geçmişine ve yaşamındaki olaylara daha yakından bakmayı gerektirir. Kimi insanlar, geçmiş travmatik deneyimleri nedeniyle acıya yönelme eğiliminde olabilirler. Bu, acının bir tür kontrol mekanizması olarak kullanılmasıyla açıklanabilir. Kişi, kendi acısını kontrol ettiğini hissederek, geçmişte yaşadığı travmatik deneyimlerle başa çıkma çabasındadır.” Böylece travmatik deneyimdeki edilgen konumdan daha etkin bir konuma geçer. 


Birey, zor durumlarda bir baş etme yöntemi olarak veya içten içe duyduğu suçluluk duyguları sebebiyle kendini zorlayıcı durumlar yaratarak mazoşistik eğilimler sergileyebilir. Fiziksel ve/veya ruhsal acının kişiye sağladığı ahlaki üstünlük, örneğin “Ben sizin gibi şımarık değilim, her güçlüğe katlanabilirim” benzeri bir inanış, kişilerin değersizlik hislerini gidermede kullandıkları telafi edici bir işlev sağlayabilir. Herkese bir nebze tanıdık gelecek olan “saçını süpürge eden anne” imgesi, hem fiziksel hem de duygusal acılar aracılığıyla ne denli iyi bir anne olduğunu vurgulayan ve bunun üzerinden özsaygısını arttıran mazoşistik eğilimlere bir örnektir.


*daha detaylı bir okuma için Freud’un (1959) “Bir Çocuk Dövülüyor” makalesini inceleyebilirsiniz.


Yazar: Klinik Psk. Özlem Tanrısever



Referanslar


Freud, S. (1924) The Economic Problem of Masochism. The Standard Edition of the Complete

Psychological Works of Sigmund Freud 19:155-170

Freud S: A child is being beaten: A contribution to the study of the origin of sexual perversions, in

Sigmund Freud: Collected Papers. Edited by Jones E. New York, Basic Books Inc., 1959

Fuller, A. K. (1986). Masochistic personality disorder: A diagnosis under consideration. Jefferson

Journal of Psychiatry, 4(2).

Horney, K. (2013). The problem of feminine masochism. The Psychoanalytic Review, 100(5), 675–

694.

Maleson FG. The multiple meanings of masochism in psychoanalytic discourse. J Am Psychoanal

Assoc. 1984;32(2):325-56.

 
 
 

Comments


© 2022 by Amae Psikoloji

bottom of page